IKBY(Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi)
tarafýndan 25 Eylül’de oldukça tartýþmalý ve meþruiyeti olmayan
baðýmsýzlýk referandumu gerçekleþtirilmiþtir. Sözde baðýmsýz
Kürdistan’ýn hedefi, bölgede Ýsrail’in rahatlatýlmasý ve ikinci bir
Ýsrail oluþturulmasýdýr. Barzani aþireti içinde de “Kürt-Yahudi”leri olduðu deðiþik kaynaklar tarafýndan ifade edilmektedir. Ýsrail, referandumu açýkça desteklediðini ifade etmiþtir. ABD, “referandumun zamaný gelmediðini” söyleyerek örtülü destek vermiþtir.
Referandumdan önce Türkiye, Irak ve Ýran Dýþiþleri Bakanlarý, Mesut Barzani’ye referandumdan vazgeçme çaðrýsýný yinelemiþ “referandumun Kürtler ve IKBY için faydalý olmayacaðýný” belirtmiþtir. Türkiye, Irak ve Ýranlý yetkililer, yaptýklarý toplantýda IKBY referandumuna yönelik “karþý-önlemleri eþgüdüm içinde alma” konusunda fikir birliði içinde olduklarýný bildirmiþlerdir.
Referanduma Irak Merkezi Hükümeti baþýndan
beri karþý çýkmýþtýr. Referandumla ilgili Irak Hükümeti, Kerkük’teki
petrol kuyularýnýn merkezi yönetime teslim edilmesi, referandumda oy
kullanan devlet memurlarýnýn görevden uzaklaþtýrýlmasý, IKBY’deki sýnýr
ve havaalanlarýnýn kontrolünün Irak Merkezi Yönetimine devredilmesi gibi
bir dizi kararlar almýþtýr.
Ýranlý yetkililer, Irak devletinin toprak
bütünlüðünü desteklediklerini, Irak devletinin isteði üzerine, hava
sahasýný ve kara sýnýrlarýný IKBY’ye kapattýklarýný ifade etmiþlerdir.
Ýran bu tedbirlere ilave olarak, Ýran þirketlerinin IKBY’den petrol
ürünleri taþýmasýný geçici olarak yasaklamýþtýr.
Türkiye’de ise Dýþiþleri Bakanlýðý
vasýtasýyla Irak’ýn kuzeyine seyahat edenler için bir uyarý yapýlmýþtýr.
Bunu takiben bölgedeki sýnýr kapýlarýnýn kapatýlacaðý ve uçuþlarýn
durdurulacaðý uyarýsý gelmiþtir. Irak sýnýrýnda 18 Eylül’de baþlayan
tatbikata Iraklý askerler de dâhil edilmiþtir. Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaþkaný tarafýndan “referandumun yok hükmünde olduðu” ifade edilmiþtir.
Baðýmsýzlýk referandumundan 3 gün önce,
Suriye’nin kuzeyinde Terör örgütü PKK’nýn Suriye uzantýsý olan PYD´nin
kontrolünde olan bölgede 22 Eylül’de sözde “Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu” için belirlenen üç aþamalý seçim takvimi kapsamýnda “Komün eþ baþkanlýðý”
seçimleri yapýlmýþtýr. Üç aþamada yapýlacak seçimlerde ilk aþamada,
mahalle ya da nahiye düzeyindeki temsilciler seçilmiþtir. 3 Kasým’da
ilçe ve bölgelerin icra konseyleri belirlenecektir. 19 Ocak 2018’deki
son aþamada ise her bir kanton için “ayrý meclis ve ortak bir parlamento” seçilecektir. PYD/PKK Meclis ve Parlamentolarýný oluþturduktan sonra Suriye’nin kuzeyi için de “baðýmsýzlýk referandumu” gündeme gelebilecek, tehdit daha çok büyüyecektir.
Sözde referandum, Barzani tarafýndan
Türkiye, Irak, Ýran ve Suriye’nin karþý olmasýna raðmen
gerçekleþtirilmiþtir. IKBY’de baskýcý, faþist bir rejim bulunmaktadýr.
Dolayýsýyla referandum ya da seçim sonuçlarýnýn halkýn iradesini
yansýtmasý düþünülemez. Barzani’nin muhalif unsurlarý aslýnda “Türkiye’nin referanduma karþý olmadýðý” yalanýyla kandýrdýðý da bir diðer gerçektir.
Irak’ta geçmiþte Araplaþtýrma politikasý
ile Türk kimliðini eritme çabalarý þekil deðiþtirerek günümüzde
Kürtleþtirme politikasýna dönüþmüþtür. 1959 Kerkük Katliamý’ný
gerçekleþtiren Molla Mustafa Barzani’nin oðlu Mesut Barzani, kendi
yönetimindeki güvenlik bölgesinde 1996, 1998 ve 2000 yýllarýnda Erbil’de
bulunan Irak Türkmen Cephesi (ITC)’ne silahlý saldýrýlar yapmýþtýr.
2005 yýlýnda Erbil’de ITC binalarýna ve matbaasýna Barzani’nin partisi
KDP tarafýndan el konulmuþtur. Barzani, tarihi dokusuyla bir Türk þehri
olan Erbil’i Kürtleþtirmiþ, oradaki Türkleri Ýsrail taktikleriyle baský
altýna almýþtýr.
2003 yýlýnda ABD iþgalinden sonra
asýrlardýr Türk þehri olan Kerkük, Barzani ve Talabani’ye baðlý
kuvvetlerce talan edilmiþ, tapu ve nüfus kayýtlarý yaðmalanmýþtýr.
ABD’nin desteðiyle Irak Hükümeti’nde önemli makamlarý iþgal eden
Kürtler, iþgalden sonraki süreçte Türkmen bölgelerinde hâkimiyeti ele
geçirmiþlerdir. 700 bin civarýnda Kürt, Kerkük’e göç ettirilerek,
þehrin demografik yapýsý deðiþtirilmiþtir. Barzani ve Talabani’ye baðlý
milisler, Türkmen yerleþim bölgelerinde terör havasý estirmiþtir.
Türkmen liderleri, Kürtler tarafýndan tertiplenen suikastlarla
katledilmiþtir. Birçok Türkmen kaçýrýlmýþ, birçoðu suçsuz yere
hapislerde çürütülmüþtür. Ankara, kýrmýzý çizgileri ihlal edildiði halde
buna seyirci kalmýþtýr.
Türkiye’nin Türkmen konusuna daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Ankara’nýn 2004 yýlýndan sonra “Türkmen” eksenli Irak politikasýna son vererek, Irak’ýn tümüne “akrabalýk” politikasý ilan etmesi Kürtleri rahatlatmýþ, Türkmenlere karþý daha baskýcý bir tavýr sergilemeye baþlamýþlardýr.
Türk hükümeti, Barzani’yi stratejik
müttefik olarak sahiplenmiþ, Türkmenler yerine Kürtleri destekleyerek,
IKBY bölgesinin zenginleþmesini ve geliþmesini saðlamýþtýr. Türkmenlerin
Kürtler tarafýndan asimile edilmesine, katledilmesine duyarsýz
kalmýþtýr.
Barzani ve yandaþlarý, baðýmsýzlýk
referandumu yaparak, kendilerine güvenilmeyeceðini bir kez daha
göstermiþtir. Sözde Kürdistan haritasýnýn Türk topraklarýný da kapsadýðý
düþünüldüðünde, Barzani’nin terörist baþý Abdullah Öcalan’dan bir farký
yoktur. Türkiye, IKBY’ye uyguladýðý yaptýrýmlardan geri dönmemeli,
artarak devam ettirmelidir. Habur sýnýr kapýsý kapatýlmalý,
Kerkük-Telafer hattýný korumak ve Kürt koridorunu engellemek için “Ovaköy”
sýnýr kapýsýnýn açýlmasý ivedilikle gerçekleþtirilmelidir. Barzani’nin
Türkiye’deki þirketlerine el konulmalý, ticaret Türkmenler üzerinden
yapýlmalýdýr. Peþmergelerin Türk ordusu tarafýndan eðitilmesine son
verilmeli, bunun yerine Türkmenler silahlandýrýlýp eðitilmelidir.
Türkiye’nin Irak’ta tek muhatabý IKBY deðil, Irak merkezi yönetimi
olmalýdýr.
Baðýmsýzlýk Referandumunun geri dönüþü,
affý yoktur. Türkiye, referanduma raðmen yaptýrýmlardan vazgeçip
Barzani’yi desteklerse, yumuþak karnýna zehirli hançeri kendi elleriyle
saplamýþ olur.
Suriye’de 60 bin civarýnda PKK/PYD
militaný bulunmaktadýr. Bu terörist oluþum Türkiye’nin güney sýnýrýný
tehdit etmektedir. Dört parçalý sözde Kürdistan oluþumunu önlemek için
Türkiye’nin Suriye ile de vakit geçirmeden iþ birliði yapmasý
kaçýnýlmazdýr. Suriye politikasýndaki yanlýþlardan dönülmeli, 2011
öncesindeki gibi yakýn iliþkiler kurulmalýdýr.
Türkiye, Ýran, Irak ve Suriye birlikte hareket ederse karþý cephede kimler olursa olsun sözde Kürdistan kurulamayacaktýr.