Otto ve Fran Walter Rotary Barış Merkezi
Genel Vizyon
Rotary’ nin genel vizyonuna bakacak olursak; Farklı meslek, kültür ve ülkelerden gelen bireylerin, topluluk hizmeti, yüksek etik standartlar ve uluslararası anlayış ile barışın teşvik edilmesi yoluyla dünya çapında olumlu, kalıcı değişiklikler yapma çabalarını yönlendiren , uluslararası kâr amacı gütmeyen Sivil Toplum Kuruluşu’ dur… diyebiliriz. UNICEF, BM ler ile yakın ilişkisi ve BM de daimî bir temsilciliği olan Rotry, bu vizyonu ile diğer STK’ lardan ayrışır. Nitekim Rotary 2020 yılında yayınlanan dergisinde Rotary’ nin Cenevre’deki BM temsilcisi Walter R. Gyger bunu şöyle ifade ediyor: “Hiçbir birim tek başına insanlığın problemlerine cevap veremez. BM’nin sürdürülebilir hedeflerine ulaşmak için hükümetler, iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinin küresel koalisyonu gereklidir. Bu hedeflere ulaşılması, dünyada barışı korumak, herkes için refah seviyesini arttırmak Rotary’ nin temel olgusudur.” Demekle ‘’İnsanlık Ülküsü ’nün temel bileşenleri arasında önemli bir aktör olduklarını dünyaya ilan etmektedir.
BAU Future Campus, Otto ve Fran Walter Rotary Barış Merkezi
BAU Future Campus, Otto ve Fran Walter Rotary Barış Merkezi ile İstanbul’dan dünya barışı için proje ve çözümleri destekleyecek bir programla Türkiye’de bir ilke imza attı. Walter Vakfı, barış merkezi için Rotary’ ye 15,5 milyon dolar fon vereceğini 2021 yılında duyurmuştu. Dünyanın farklı bölgelerindeki Rotary Barış Merkezlerinin 7’ncisi olacak olan Otto ve Fran Walter Rotary Barış Merkezi kendini Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da barışı inşa etmeye adayacağını ifade etmektedir. Organizasyonun; Öğrencilerinin geliştirdiği projelerle barış inşasından çatışma çözümüne, okuryazarlıktan su sorunlarına, sağlıktan insan haklarına kadar herkes için daha iyi bir dünyayı teşvik etmek için yola çıkmasını takdirle karşılıyoruz.
08.02.2024 saat 11.10 da Prof. Dr. Ebru Canan SOKULLU ile başlayan açılış konuşması; BM temsilcisi Alex Mejia, Uluslararası Rotary’ den Simona Pinton, Türkiye Rotary’ den Ahmet Altay’ ın konuşmaları takip etti. Açılış konuşmasının finalini Rektör Prof. Dr. Esra HATİPOĞLU yaptı. Konuşmacılar; Barışın önemine vurgu yaparken Rotary Türkiye adına konuşan Sayın Altay: İstanbul’un bir dünya ve medeniyetlerin kesiştiği bir şehir olduğunu, ayrıca açılışın Mustafa Kemâl Atatürk’ ün kurduğu Cumhuriyetin 100. Yaş gününe denk gelmesinden duyduğu sevinci dile getirdi. İstanbul’ da kurulan Barış merkezinin çatışmaların çok yaşandığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ yı öncelikle bölge olarak ele alması, merkezin zorlu bir uğraşa gireceğini göstermektedir.
Rotary Barış Merkezleri hakkında
Rotary Dünya Barış Merkezleri, dünya barışı ve çatışma çözümü konularında eğitim, araştırma ve uygulama faaliyetlerini desteklemek amacıyla açılmaktadır. Rotary Vakfı tarafından finanse edilen bu merkezlerin; uluslararası anlayışı, iyi niyeti ve barışı teşvik etmeyi hedefledikleri ifade edilmektedir. Bu merkezlerde sunulan programlar, barış ve çatışma çözümü konularında uzmanlaşmış bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Program katılımcıları, çeşitli disiplinlerden gelen ve uluslararası ilişkiler, hukuk, ekonomi, sosyal bilimler gibi alanlarda eğitim görmüş kişilerdir.
Rotary Dünya Barış Merkezleri’nin temel amaçları
1. Barış ve Çatışma Çözümü Eğitimi: Merkezler, barış çalışmaları ve çatışma çözümü konularında yüksek lisans ve sertifika programları sunar. Bu programlar, katılımcılara çatışma analizi, müzakere teknikleri, uluslararası ilişkiler teorisi, çatışma sonrası toplumların yeniden yapılandırılması gibi konularda derinlemesine bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlamaktadır.
2. Araştırma ve Uygulama: Bu merkezler, barış ve çatışma çözümü alanında akademik araştırmaları ve uygulamalı projeleri teşvik eder. Amacı, çatışmaların önlenmesi ve çözülmesi, barışın korunması ve sürdürülebilir kalkınma konularında yenilikçi çözümler geliştirmektir.
3. Kültürlerarası Anlayışın Teşviki: Merkezler, farklı kültürlerden ve ülkelerden gelen öğrenci ve uzmanları bir araya getirerek, kültürlerarası anlayış ve iş birliğini artırmayı hedefler. Bu, katılımcıların küresel sorunlara daha kapsayıcı ve empatik yaklaşımlar geliştirmelerine olanak tanır.
4. Barış Elçilerinin Yetiştirilmesi: Programlar, mezunların uluslararası ve yerel düzeylerde barış ve çatışma çözümü alanlarında liderlik yapmalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Mezunlar, hükümetler, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları ve akademik kurumlar gibi çeşitli sektörlerde barış elçisi olarak görev alabilirler.
Rotary Dünya Barış Merkezleri, global çapta barışın sürdürülmesi ve çatışmaların çözülmesi konusunda önemli bir rol oynamak ideasındadır. Bu merkezler, gelecek nesillerin barış içinde bir arada yaşamasına katkıda bulunacak liderleri ve uzmanları yetiştirerek, uluslararası ilişkiler ve güvenlik politikaları açısından stratejik öneme sahip oldukları düşünülebilir. Bu nedenle, merkezlerin faaliyetleri, küresel barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik kapsamlı çabaların bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Eleştiriler:
Rotary Dünya Barış Merkezleri ve benzeri barış eğitimi programları, genel olarak olumlu bir misyon taşısalar da bazı eleştirilere maruz kalabilmektedir. Bu eleştiriler genellikle programların etkililiği, kapsamı ve uygulama yöntemleriyle ilgilidir.
1. Etkililik ve Ölçüm Sorunları: Bazı eleştirmenler, barış eğitimi programlarının uzun vadeli etkililiğinin ölçülmesinin zor olduğunu belirtir. Barış ve çatışma çözümü gibi soyut kavramların somut sonuçlarla değerlendirilmesi zorluklar içerebilir.
2. Kaynak Dağılımı: Kaynakların bu tür merkezlere yönlendirilmesinin, daha acil insani yardım veya kalkınma projelerinden kaynakların çekilmesine neden olabileceği eleştirisi yapılır. Bazıları, sınırlı kaynakların doğrudan çatışma bölgelerine veya temel ihtiyaçların karşılanmasına yönlendirilmesi gerektiğini savunur.
3. Kültürel Bağlam ve Yaklaşım Farklılıkları: Programların genellikle Batı merkezli perspektiflerden yola çıkarak geliştirildiği ve farklı kültürel bağlamlardaki çatışma dinamiklerini yeterince dikkate almadığı eleştirisi yapılır. Bu durum, programların evrensel değil, belli bir kültürel anlayışa dayalı çözümler üretmesine neden olabilir.
4. Uygulama ve Sürdürülebilirlik: Programların pratikte uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri bulunmaktadır. Eğitim ve araştırma faaliyetlerinin, somut çatışma çözümü ve barış inşası faaliyetlerine dönüşümü zor olabilir.
5. Siyasi ve İdeolojik Çıkar Çatışmaları: Bazı eleştirmenler, bu tür programların belirli siyasi veya ideolojik gündemleri destekleyebileceğini ve bu nedenle tamamen objektif olamayacağını ileri sürmektedir. Programların, belirli bir politik görüşü teşvik edebileceği veya belirli çıkar gruplarının hedeflerine hizmet edebileceği endişesi zaman zaman yaşanabilinmektedir.
6. Kapsayıcılık ve Erişim: Tüm potansiyel katılımcılara açık olmayabilirler. Özellikle ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerden veya çatışma alanlarından gelen bireyler için finansman ve erişim engelleri olabilir.
Bu eleştiriler, programların ve merkezlerin daha etkili, kapsayıcı ve çeşitli ihtiyaçlara yanıt verebilir hale getirilmesi için önemli geri bildirimler sağlar. Eleştiriler, program tasarımcıları ve uygulayıcıları için, barış eğitimi ve çatışma çözümü çabalarını sürekli iyileştirmek ve geniş bir yelpazede çatışma durumlarına uygulanabilir hale getirmek adına değerli bir kaynak olarak görülmelidir.
Sonuç:
Rotary’nin geniş çaplı vizyonu, uluslararası ilişkiler, güvenlik politikaları ve ekonomi politiği alanlarında da etkili olabilir. Rotary projeleri, uluslararası işbirliğini ve barışı teşvik ederek, farklı ülkeler ve topluluklar arasındaki ilişkileri güçlendirebilir ve ekonomik kalkınmayı destekleyen sürdürülebilir girişimlere öncülük edebilir. Bu şekilde, Rotary’nin vizyonu, küresel ölçekte sosyal ve ekonomik zorlukların üstesinden gelme çabalarına katkı sağlayan geniş bir çerçeveyi ifade eder.
İyi niyetli olduğu görülen bu organizasyonun Türkiye de Başarılı bir üniversite nin çatısı altında olması önemli bir değerdir. Barışa, çatışma bölgelerindeki yıkıma ve insani değerlere katkı sunmayı hedefleyen bu organizasyon yakinen ilgilenilmeli, finansal hesap verilebilirliği, faaliyetlerinde şeffaflık gözlemlenmelidir. Diğer yandan Uluslararası toplum ile kollektif geliştirilen bu süreçlerin, Türkiye’ nin geleceğine yönelik uluslararası toplum ile entegrasyonunda önemli bir adım olacağı değerlendirilmektedir.
Mert ÜNSAL, Ma