Mert Ünsal
Önceki yazımızda Küreselleşme paradigmasının değişimi ve bu değişimde NATO gibi güçlü bir silahlı kuvvetin, dünya için gerekliliğini köşe yazısı ölçeğinde incelemiş, sonuç bölümünde kendi görüşlerimizi tamamlayıcı görüş olarak sunmuştuk. İleriki tarihlerde bu konuya tekrar döneceğiz.
Bu haftaki köşe yazımızda; dünya barışı ve politikaları üzerinde oldukça etkin bir kurum olan Birleşmiş Milletlerin, Kripto paralara bakış açısını anlamaya çalışacağız.
Finansal Reform
Son günlerde yaşanan gelişmeler, Finansal alanda da birtakım reformların yapılması gerektiğini göstermektedir. Nitekim; 20 Ekim 2022 tarihli UNCTAD tarafından düzenlenen ve birçok liderin katıldığı konferansta BM Genel Sekreter yardımcısı Barbados Başbakanı Mia Mottley’ ın , daha fazla likiditeye ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkelere trilyonlarca doları serbest bırakmak için küresel finansal mimarinin reforme edilmesi çığlığı üzerine iyi düşünmek gerek.[1]
Mottly konuşmasının devamında “Daha fazla likiditeye erişim olmadan daha ileri gidemeyen ülkelere acil likidite sağlanması” çağrısında bulunurken ‘’ dünya çapında daha fazla insanı yoksulluğa iten iklim krizi, borç sıkıntısı ve ülkeler içinde ve arasında artan eşitsizlikle mücadele için yetersiz uluslararası eylemi de kınadı.’’
Sayın Genel sekreter yardımcısının görüşlerine katılmamak mümkün değil. Küresel Finans dünyasının antolojisine bakacak olursak, Finans Dünyası bu günlere nasıl geldi? Küresel ölçekte alınan ekonomik kalkınma planlarını uygulayarak mı, yoksa para birimleriyle oynayarak mı?
UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı) yaklaşımı
BM (Birleşmiş Milletler) yan kuruluşu UNCTAD, 10 Ağustos 2022’ de küresel ölçekte kripto para birimlerinin finansal istikrara getirdiği tehditler, yerel kaynak seferberliği ve para sistemlerinin güvenliği dahil olmak üzere bu riskleri ve maliyetleri inceleyen politika özeti yayınladı. Kurumun konu üzerinden hazırladığı raporları inceleyip, bu raporların sonuç değerlendirmesinde elde ettiğimiz bilgiler ışığında BM gibi dünyada kalıcı barışı sağlamak öznesi ile strateji üreten bir birliğin, güvenlik ve istikrar gerekçesi kripto paralara yasaklara varan önlemler almasının arkasında neyin olabileceğini sorgulamalıyız. (bu konuda 2 adet UNCTAD’ ın raporu var)[2]
Raporların ortak özelliği, dijital dünyanın son ürünlerinden kripto paraların önüne geçmek, hatta kripto paraları ülkelerin egemenliklerine bir tehdit olarak göstererek yasaklamak. Acaba burada amaç gerçekten devletlerin egemenlik sorunu mu yoksa finansal dünyadan beslenen küresel ölçekteki çıkar grupların ekonomik kaygıları mı?
Değişen parasal politikalar ve kripto paralar
Nitekim BM 1944 yılında Bretton Woods Anlaşması[3] ile Amerikan banknotlarının altın karşılığı basması karşılığında Uluslararası rezerv para olmasını kabul ettirmiş, ABD’ nin altın karşılığı ayırmasından vaz geçmesiyle 1969 yılında IMF, SDR ( Speciel Drawing Rights) rezerv para birimi havuzu oluşturmuştur. Bu havuz tahmin edileceği üzere ekonomisi güçlü, az sayıda ülkenin paralarıyla sınırlandırılması suretiyle ülkeler arası para birimi değişimine olanak sağlamıştır. Göz önünde tutmamız gereken, günümüze gelene kadar finansal araçların hepsi, istisnasız teknolojik gelişimin paralelinde değişime uğramış olması gerçeğidir. ‘’Değişmeyen tek şey değişim kendisi’’ Kripto paralar; şifreleme sistemleri sayesinde oluşturdukları sanal cüzdanlardan yine şifreleme sistemi sayesinde, kişiler ve kurumlar, tıpkı gerçek parayla yaptıkları gibi ödeme yapabiliyorlar yada birbirlerine bu şifreleme sayesinde kripto parayı transfer edebiliyorlar. En büyük özellikleri ise merkezi bir otorite tarafından kontrol edilmiyorlar ve dünya para birimleri gibi merkezi bir yapısı yok.
Kara para/Terörizmin finansmanı gölgesinde Kripto Paralar
Hali hazırda dünyada kara paranın ne kadarlık finansal bir büyüklüğü olduğuna dair kesin rakamlar olmamakla birlikte bir takım tahminler bulunmaktadır. BM’ in 2020 yılındaki raporuna göre yıllık 1.6 trilyon USD lik kara para aklama hacmi mevcut.[4] Blockchain analiz firması Chainalysis’in son raporuna göre, 2020’den beri siber suçluların akladığı kara kripto para miktarı ise 8,6 milyar dolardır.[5] Günlük 100 Milyar USD nin üzerine işlem hacmine sahip Kripto para piyasalarının sadece yıllık bazda 8.6 Milyar USD lik kısmının kara para işlemlerinde kullanılması küçümsenemez. Ancak bu veri bile tek başına kripto praların engellenmesini meşrulaştırmaz, bilakis engelleme çabalarına şüpheyle bakılmasına neden olur.
Bir diğer bakış açısıyla Terörün finansmanı veya suç gelirlerinden elde edilen paranın aklanmasında Kripto paraların, diğer merkezi para birimlerine kıyasla ne kadar yapıldığı kesinliğe kavuşmuş bir rakam bulunmamaktadır. Terör ve suç işleme olgusunu temelinden ortadan kaldırmak konusunda elbette tüm unsurları dikkate değer bulacağız ancak günümüz finans dünyasında kara paranın birinci sorumlusu kripto paraları işaret etmek, değişimim, teknolojinin karşında durmak hatta meydan okumaktır. Tarih dünyada devrim yaratan tüm olaylara karşı cephe oluşturanlara tanıklık etmiştir. Ancak değişim her zaman galip gelmiş, değişime ayak uydurabilenler ayakta kalırken uyamayanlar tarihin derinliklerine gömüştür.
Para birimleri ve egemenlik
Para politikaları ve ülkelerin MB politikaları elbette egemenliğin önemli bir unsuru ve ”Güvenlik” politikaları ile çok yakın ilişkilidir. Diğer taraftan güvenlik politikalarının önemli bir unsuru olan finansal istihbarat; güvenlik zafiyetlerinde vak’ anın olmadan önlenmesi veya olacak ise oluruna bırakıp, olayın sonucundan doğan fayda/maliyet analizine göre politika oluşturur. Bunu yaparken para hareketlerini izlemek temel prensiplerden birisi ama her şeyi değildir. Önemli olan vak’a yı kaynağında anlayıp politika ve stratejiyi oluşturmaktır. Bunun için gelişen derin öğrenen sistemler, algoritmalar velhasıl bir cümle teknolojiler yetenek ve bilgi ile birleştirildiğinde kesin ve doğru sonuçlar alınabilir. Nitekim Pentegon’ da Kripto paraları güvenlik tehdidi olarak ele alarak DARPA[6] isminde kripto paraları izleme kurumu kurmuştur. Program yöneticisi Mark Flood, Washington Post ile yaptığı bir röportajda ‘’konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Flood, “Burada yürütülmekte olan program, kripto para birimi evrenini ayrıntılı bir şekilde haritalamayı içeriyor. Bu program yasadışı finansal işlemlerle mücadelenin ötesinde, ayrıntılı bilgi toplamanın daha zor olduğu dijital piyasalara ilişkin veriler edinmeyi amaçlıyor’’[7] Demek ki konu güvenlik politikası olduğunda teknolojiyi, yine teknoloji yine teknoloji ile izlemek mümkün. O zaman kripto paraları şeytanlaştırmanın ne gereği var.
Bu nedenle dijitalleşme ve siper güvenliğin yanı sıra kripto para izlemenin yasaklamalarla mümkün olamayacağını anlamak gerekir. Güvenlik ne için gerekli? Öncelikle bireyin daha mutlu ve barışçıl bir dünyada yaşaması için değil mi? Amaç Refah toplumlarında bireyin hak ve özgürlükleri ve serbest ticareti daha yaygın hale getirmek ise, insanların kripto para tercih ve kullanımına önlemler getirmek niye?
BM her zaman doğru kararlar alıyor mu? Yoksa kendi içindeki güçlü devletin politik kaygıları baskın karar olabiliyor mu?
BM geçmişte kendi içindeki hegemonik gücün etkisiyle birçok yanlış yaptı. (örnek Amerika nın Irak’ ı işgali) Bugün kripto paralara karşı gelirken yine kendi içindeki hegemonik güçlerin ekonomik çıkarlarını güvenlik maskesiyle korumaya çalışıyor. Bu çok ciddi bir ikilem. Kripto para kullanımı birçok yönden ekonomide pratiklik sağlarken ticareti blok zincirler vasıtasıyla daha az maliyetlerle gerçekleştirebiliyor. Bugüne kadar Finans sektöründe, özellikle para piyasalarında devletin denetleme organlarının denetleyemediği birçok manipülasyon, kara para aklama işlemleri vs. yapıldı. Ama bunların sonucunda borsalar kapatılmadı, para piyasası durdurulmadı. Soru şu; Neden BM gibi küresel bir birlik, çağın gereği olan bir para birimine karşı bu kadar statükocu bir yaklaşım sergiliyor?
IMF den borç alma isteğinde bulunan Arjantin’ e IMF nin kripto para baskısı yapmasını hegemonik güçlerin kripto para politikasını anlamada önemli bir işaret olarak görmeliyiz. Yapılan anlaşmanın Finansal dayanıklılığın güçlendirilmesi başlıklı hüküm şöyle diyor: “Finansal istikrarı daha da korumak için kara para aklamayı, kayıt dışılığı ve aracısızlığı önlemek amacıyla kripto para birimlerinin kullanımını caydırmak için önemli adımlar atıyoruz.” Bu hüküm ülkelere borç para vererek kendi çıkarlarına uygun politikaları ülkelere kabul ettirmenin önemli bir aracı olan IMF nin [8] Hükümde saydığı kayıt dışılığı, kara para aklamanın tek sorumlusu olarak kripto paraları görmesi çağın gerisinde bir görüştür. Para piyasalarının geçmişine baktığımızda bir dönem doğru olan anlaşmalar, zamanla yanlışlanmış ve dünya finansal piyasalarda yaşadığı evrimler ile bugüne gelmiştir.
Sonuç;
BM’ in kaygılarını yerinde bulmakla birlikte; Terörün finansmanı, suç gelirlerinin kara para yöntemleriyle aklama kripto paralarında bir araç olarak kullanılması vakidir. Ancak burada mücadele şekli yasaklamalar ile değil, sorunları ana kaynağında çözmek şeklinde olmalıdır.
[1] https://unctad.org/news/political-will-greater-action-needed-tackle-cascading-crises-leaders-say
[2] https://unctad.org/news/unctad-spells-out-actions-curb-cryptocurrencies-developing-countries UNCTAD, gelişmekte olan ülkelerde kripto para birimlerini frenlemek için eylemleri açıklıyor
[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Bretton_Woods_Anla%C5%9Fmas%C4%B1 Ekonomi, Harp Akademileri Basımevi, Yenilevent-İstanbul, Şubat 1992
[4] https://tr.euronews.com/2020/09/25/bm-raporu-dunyada-her-y-l-1-6-trilyon-dolar-kara-para-aklan-yor
[5] https://tr.euronews.com/2022/01/26/rapor-2021-de-kripto-para-aklama-yuzde-30-artarak-8-6-milyar-dolara-ulast
[6] https://www.darpa.mil/ CREATING BREAKTHROUGH TECHNOLOGIES AND CAPABILITIES FOR NATIONAL SECURITY
[7] https://www.sozcu.com.tr/2022/finans/pentagon-kriptolara-el-atti-ulusal-guvenlik-tehdidi-olabilir-7382607/
[8] https://www.uidergisi.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/Kuresellesme-Uluslararasi-Iliskiler-ve-Hegemonya.pdf Küreselleşme, Uluslararası İlişkiler ve Hegemonya E. Fuat Keyman