Kamala Harris’in Başkanlık Kampanyasında Filistin ve Kürtaj PolitikalarıÜzerinden Biden’ın Mirasını Üstlenme Süreci

Kamala Harris’in Başkanlık Kampanyasında Filistin ve Kürtaj Politikaları
Üzerinden Biden’ın Mirasını Üstlenme Süreci
Bu analiz ‘’ https://setadc.org/harris-kampanyasi-bidenin-mirasi-filistin-ve-kurtaj/ ‘’
kaynağında yayınlanan Harris kampanyası konulu haberden esinlenerek hazırlanmıştır.
Kamala Harris’in başkanlık kampanyasında Filistin ve kürtaj meseleleri üzerinden Biden’ın
bıraktığı mirası üstlenmesi, Amerika’nın gelecekteki iç ve dış politikasının şekillenmesinde
belirleyici rol oynayacaktır.
Bu konuların derinlemesine analiz edilmesi, Harris’in karşılaşabileceği ikilemleri, Demokrat
Parti’nin mevcut iç ayrılıklarını ve Biden dönemi politikalarının ABD’nin uluslararası
konumunu nasıl etkilediğini ortaya koyması açısından önemli bir analiz olacaktır.
Harris’in başarısı, bu mirasın eleştirilen yönlerini yeniden yapılandırmasına, onu daha geniş
bir siyasi tabana hitap edecek şekilde sunmasına ve Biden yönetiminin eksik kaldığı alanları
doldurmasına bağlıdır.
Filistin Politikası ve Harris’in İkilemi
Biden yönetiminin Filistin-İsrail politikası, geleneksel olarak ABD’nin İsrail yanlısı dış
politika çizgisini sürdürmesine dayanmaktadır.
Biden, Donald Trump döneminde iyice sertleşen İsrail-Filistin çatışmalarında Filistin’e
yönelik kısmi bir yumuşama göstermiş, bazı yardımları ve ilişkileri onarmayı hedeflemiş
olsa da ABD’nin Filistin’e yönelik pozisyonu derin değişimden uzak kalmıştır.
Harris için bu, iki ana kitle arasında hassas bir denge kurma gerekliliğini ortaya
koymaktadır: Bir yanda ABD’nin güçlü İsrail yanlısı politikalarından yana olan ana akım,
diğer yanda ise Demokrat Parti’nin genç, ilerici kesimleri ve özellikle son yıllarda daha fazla
ses getiren Filistin yanlısı hareketler bulunmaktadır.
İlerici Kanadın Talepleri
Demokrat Parti’nin ilerici kanadı, Biden yönetiminin Filistin konusunda attığı kısıtlı
adımların ötesine geçmeyi ve Filistinlilere daha açık bir destek verilmesini talep etmektedir.
Bu kesimler, ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesinin bölgede adaletin ve barışın önünde
bir engel oluşturduğunu savunmaktadır. Harris’in bu kesimlerle ilişki kurması, onun
başkanlık kampanyasında destek sağlaması için önemlidir.
Ancak Harris, başkanlık kampanyasında bu talepleri sahiplenirken, ABD’nin geleneksel
İsrail yanlısı dış politikadan tamamen kopması halinde bu durumun dış ilişkilerde
yaratabileceği gerginliği göz önünde bulundurmak zorunda kalacaktır.
İsrail ile İlişkilerin Sürdürülmesi
ABD’nin Ortadoğu’daki müttefiklerinden biri olan İsrail ile ilişkiler, ABD’nin bölgedeki
askeri ve diplomatik çıkarları için önemli bir konumda bulunmaktadır.
Harris, Biden’ın sürdürdüğü bu çizgiyi muhafaza etme ihtiyacıyla karşı karşıya kalabilir,
çünkü ABD’nin Ortadoğu’daki stratejik varlığı açısından İsrail ile güçlü bağların
sürdürülmesi önemlidir.
Bu nedenle, Harris’in İsrail ile ilişkileri koparmadan Filistinlilere yönelik destek mesajlarını
nasıl ifade edeceği ve özellikle ABD’nin iç kamuoyundaki bu iki kesimin beklentilerini nasıl
dengeleyeceği oldukça karmaşık bir denge olacaktır.
Kürtaj Konusunda Harris’in Beklentileri Yönetme Stratejisi
Kürtaj hakkı, ABD’nin iç politikasında son yıllarda gittikçe artan bir siyasi ayrışmanın
merkezinde yer almaktadır.
Roe v. Wade kararının Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilmesi, kürtaj hakkının
eyaletlerin kendi yasal düzenlemelerine tabi hale gelmesine yol açmış ve ülkede derin bir
kutuplaşmaya neden olmuştur.
Harris, başkanlık kampanyasında kürtaj hakkını savunurken Biden yönetiminin yetersiz
kaldığı noktalarda daha güçlü bir duruş sergileyebilir.
Kadın Seçmenleri ve İlerici Tabanı Kazanmak
Demokrat Parti’nin geniş seçmen tabanı arasında kürtaj hakkının korunması önemli bir
beklentidir.
Harris, kürtaj hakkını güçlü bir şekilde savunarak kadın seçmenleri ve özellikle genç
seçmenleri kazanmayı hedefleyebilir. Biden’ın yargı kararının ardından kürtajı federal
düzeyde koruma girişimlerinin yetersiz kalması,
Demokrat Parti içinde bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Harris, bu eksikliği gidermeyi
vadederek kendisini Biden’ın devamı olarak değil, daha güçlü bir lider olarak
konumlandırabilir.
Ancak bu süreç, yalnızca güçlü bir retorik değil, aynı zamanda eyaletlerde kürtaj hakkının
korunmasını garanti altına alacak etkili politikalar geliştirmeyi gerektirmektedir.
Senato’nun Engelleyici Rolü
ABD’de kürtaj hakkının federal düzeyde yasalarla korunması, Senato’daki güç dengeleri
nedeniyle oldukça zordur.
Cumhuriyetçilerin ağırlığa sahip olduğu bir Senato, Harris’in bu konuda atacağı adımları
kısıtlayabilir.
Ancak, kürtaj hakkı savunucularına vaatlerde bulunarak bu hakkı koruyacak yasal
düzenlemeler geliştirme çabasını sürdürmek, Harris’in partisi içindeki desteğini
pekiştirebilir.
Bu çaba, sadece kürtaj hakkı savunucuları için değil, kadın hakları ve bireysel özgürlükler
konusunda hassasiyet gösteren geniş bir seçmen kitlesini de Harris’in çevresinde
toplayacaktır.
Sonuç ve Öngörüler
Kamala Harris’in başkanlık kampanyasında Biden’ın mirasını ele alışı, ABD’nin iç ve dış
politikasının geleceğini etkileyen karmaşık bir dengeyi gözetme gerekliliğini ortaya
koymaktadır. Harris’in, Biden döneminde belirlenen politikalar üzerine inşa edeceği yeni
stratejiler, Demokrat Parti’nin iç ayrılıklarını birleştirici bir yaklaşımla ele alıp
alamayacağına bağlıdır. Özellikle Filistin ve kürtaj konularındaki hassas dengeler, Harris’in
ilerici kanadın taleplerini ana akım ile uyumlu bir şekilde yerine getirip getiremeyeceğini
test edecektir.
Öngörüler:

  • Filistin Politikası: Harris’in, Biden’ın İsrail yanlısı yaklaşımını tamamen terk etmeden,
    Filistinlilere daha fazla destek sağlayarak ilerici kesimden gelen taleplere yanıt vermeye
    çalışması muhtemeldir. Bu denge, Harris’in dış politikadaki esnekliğini ve iç dinamikleri
    gözetme yeteneğini sınayacaktır. Ancak, bu politikanın ABD’nin Ortadoğu’daki varlığını ve
    İsrail ile ilişkilerini nasıl etkilediği dikkatle izlenmelidir.
  • Kürtaj Politikası: Harris’in, kürtaj hakkını savunan güçlü bir pozisyon alarak Demokrat
    Parti’nin geniş seçmen tabanını etrafında toplaması beklenmektedir. Kürtaj meselesi,
    Senato’daki Cumhuriyetçi muhalefet nedeniyle yasal zorluklarla karşılaşacak olsa da
    Harris’in bu konuda güçlü bir retorik ve ilerici bir politika geliştirmesi, kadın hakları ve
    bireysel özgürlükler konusunda kararlı bir lider profili çizmesini sağlayabilir.
  • Parti İçi Uyumu Sağlama: Harris, Demokrat Parti’nin farklı kesimleri arasındaki
    uzlaşmazlıkları bir araya getirecek bir liderlik sergilemek durumundadır. İlerici ve merkez
    kanatlar arasındaki çatışmaları çözmek için yenilikçi yaklaşımlar benimsemesi, başkanlık
    kampanyasında geniş bir seçmen kitlesine ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
    Sonuç olarak, Harris’in başkanlık kampanyasında Biden’ın mirasını sahiplenirken ona kendi
    yorumunu katması, sadece başkanlık yolundaki konumunu değil, Demokrat Parti’nin
    gelecekteki siyasi hattını da belirleyecektir. Harris’in başarısı, bu mirası daha güçlü bir
    liderlik vizyonuyla yeniden inşa edebilmesine bağlıdır.
    Mert ÜNSAL
    U.İ.Analist
    Kaynak:
    https://setadc.org/harris-kampanyasi-bidenin-mirasi-filistin-ve-kurtaj/

Sosyal Medyada Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BENZER İÇERİKLER